10 Aralık 2023 Pazar

KİTAP İNCELEMESİ: “Faşizm/Tarihsel ve Kuramsal İncelemeler”, Önder Kulak



“Faşizm/Tarihsel ve Kuramsal İncelemeler”
Önder Kulak, Kargaşa (2021)
***
Türkiye kapitalist bir ülke mi? Türkiye'de burjuva var mı? Türkiye’de demokrasi var mı? Bu sorulara cevap bulmak, karşısına ne konulacağını da nasıl konulacağını sorduracaktır. Bu kitap bizleri bu sorgulamaya sevk ediyor.
***
Dört bölümden oluşan bu çalışmadaki yazılar, daha önce dergilerde, internet sayfalarında yayımlanmıştır. Bunları derleyerek bir araya getiren de yine yazarın kendisidir. İyi ki de böyle yapmış diye düşündüm. Bölümlerin içeriğe göre düzenlenmiş ve anlaşılırlığı sağlayan da özünde bu olmuş. Sunuş yazısı da buna uygun olarak yazılmış.
“... bugün neler yaşandığını bir anlama çabası olarak düşünülebilir.” (Önsöz’den)
Bu çabanın kendisi bile bu kitabı okumak için yeterli olur. Ama felsefi metinler okurken yaşanan okunurluk, anlaşılırlık, soyutluk gibi kaygılara da çok iyi cevap veriyor. Henüz okumaya devam ediyorken
Güncel bir tartışma konusu olan faşizmi, felsefe- kültür- Marksizm konusunda çalışmalar yürüten bir akademisyenin değerlendirmesi, bizler için de bu tartışmaya doğru pencerelerden bakmanın olanağını yaratıyor.
Dünya maddidir, madde bilinçten önce gelir biçiminde özetlenen diyalektik- tarihsel ilkeleri hatırlamak en baştan itibaren faydalı olacaktır. Çünkü teori, pratikten sonra ve onun sonucunda ortaya çıkar. Bütün bilimsel olgular gibi faşizm de hayatın içindeki uygulamalarda var edilmiştir.
Bunun yanında bizlerin pek de üstünde durmadığımız ama hayatımızda belirleyici olan bazı olguları, kavramları düşünmemize de yarıyor. Türkiye kapitalist bir ülke mi? Türkiye'de burjuva var mı? Türkiye’de demokrasi var mı? Bu sorulara cevap bulmak, karşısına ne konulacağını da nasıl konulacağını sorduracaktır. Bu kitap bizleri bu sorgulamaya sevk ediyor.
***
Birinci Bölüm: KURAMSAL BELİRLEMELER
Başlangıcı yine Dimitrov’un faşizm tanımıyla yapan Ö.Kulak, tanımda yer alan “en ağır baskı koşulları” ile kastedilenin ne olduğuna, nasıl yapıldığına da bakıldığında faşizm tanımının daha doğru olacağını belirtiyor. Önsöz'de vurgulanan “istisna hali” ve “kişi kültü” kavramlarının açıklanmasını da bunun koşulu olarak sunuyor. Makaleler bu kavramlara ve oluştukları bağlamlara yönelik kafa açıcı bir içeriğe sahip. Faşizmin ekonomi, hukuk ve politikayla bağlarını kurmamıza yardımcı oluyor.
İkinci Bölüm: TARİHSEL ÇIKARIMLAR
Bana üç faşist ismi söyle dense ezberden söylenecek isimler Hitler, Franco, Mussolini’dir. İşte bu faşist diktatörlerin başında olduğu klasik faşizm uygulamalarındaki örneklerle ilk bölümde ortaya konan kuramsal çerçevenin hayatın içindeki karşılığını okuyoruz. Kişisel suç ve örgütlü suç arasındaki ayrımı sorgulatan “Nazi Askeri ‘Emir Kulu’ muydu?” başlıklı yazı, bizleri de çok kullanılan “emir kulu” olmak konusunda düşündürüyor.
Üçüncü Bölüm: MAKRODAN MİKROYA/ Dördüncü Bölüm: MİKRODAN MAKROYA
Birbirine bağlı olduğu için birlikte ele alabileceğimiz bu bölümlerde ise güncel örneklere yer veriliyor. Yakın tarihli birçok olaya yönelik değerlendirmeler bunlar.
Makrodan mikroya örnekler gündelik yaşamın yeniden örgütlenmesi için alternatifleri tartışıyor. Yoksulluk, lümpenleşme, kitle tabanı gibi sık kullandığımız söyleyişlerle burada faşizmin kültür politikaları olarak karşılaşıyoruz.
Mikrodan makroya örnekler ise, yukarıda belirttiğim gündelik yaşamın yeniden örgütlenmesine yönelik alternatif pratiklerden seçilmiş. Filmlerden, kitaplardan, eylemlerden, toplama kamplarından, forumlardan... hayatın içinden bizi düşünmeye sevk eden örnekler.
“Umudun Üretilmesi ya da Umut Olmak” son makalenin son yazısı. Buradaki iki yaklaşımdan çıkarılabilecek bir sonuç var; faşizme karşı tavır almak! Makro ve mikro arasındaki bağ da burada bence. Alacağımız tavrın niceliği ve niteliği genel siyasal durum ve siyasal seviye ile ilgili çünkü. Yani faşizme karşı örgütlenmek ve onu ortadan kaldırma hedefine sahip olmak.
***
Yazıyı tamamlamak için, iki alıntı yapacağım:
Yolun başlangıcı kabul edilen Dimitrov’un tanımı: “... faşizm, tekelci dönem kapitalizmi altında burjuvazinin işçi sınıfı ve halk kesimleri üzerindeki en ağır baskı koşullarını ortaya koyduğu devlet formudur.” (s.11)
“Diğer yandan buradaki çaba, bazen bir üniversite kampüsünde ‘Comandante Che Guevara’, bazen bir inşaat sahasında ‘Uğurlama’ eşliğinde, bir kıvılcım misali tutuşturabileceği zemini kollamaktadır her daim.” (s.148)
Emeklerinize sağlık Önder Kulak.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Söyleşi: Mansur Ayık'la yeni romanı Hiç Kimse'den yola çıkıp edebiyatı ve hayatı konuştuk...

https://www.edebiyathaber.net/mansur-ayik-toplumsal-curumeye-karsi-bir-yuzlesme-romani-yazmak-istedim/ Mansur Ayık: “Toplumsal çürümeye karş...